BELİRSİZLİK BİLİNCİ

Bilinçleri evrenin bir yerinde oluşmuş iradeler, rakamlardan oluşmuş varlıklarıyla düşünmeli nerede ve nasıl olduğunu. İnsanlık nerede olduğunu bilmeden ilerliyor geleceğe, belirsizlik ilkesindeki o değişmez ve sabit noktanın ironisi içerisinde yol alıyor. Belirsizlik nerede başlayıp nerede bitiyor? 

Değişmez ve ölçülemez bilincin belirsizliğe açtığı kapıyı kapatabilecek bir geçit hayali düşündürmüyor mu, bu sabit nokta?

Tam bir yok oluştan da söz etmek mümkün değil, her şeyin her şeyi yarattığı bu bilinç evreninde. Hayalllerde oluşturduğumuz evrende, oluşan her algı çeşidini gerçeğe dönüştürüyor bu sonsuzluk bedeni. Yok oluş kavramının olmaması bile sonsuzluğa inancı pekiştirmiyor mu? Bilinç nerede? Hangi yok oluşta?

Her yok oluş bir yargı gerektirir mi? Yok olmak yargı sebebi midir?

Olmamakla yargılanan bilinç varlığını kanıtlama girişimine başlamışsa, sonsuzluk diz çöküp belirsizlikteki kararsız varlık kadar çaresizce yok olmak ister mi?