FIRTINA
Karanlık
geldiğinde, önce hiçbir şey hissetmedim. Soğuktu. Titredi içim. Geçip gitti
öylece.
Ben öyle
sanmıştım.
Önce ayaklarım
hissetmedi, devamında bacaklarım. Vücudum alıştı sanmıştım. Soğuğa. Sonra tüm
vücudum hissetmedi. Ellerim taş kesmiş, dokunsanız parçalanacak gibiydi. Ufak
bir darbe yeterliydi tuzla buz olmasına.
Karanlık geçip
gitti de, sanki gölgesini alet etmiş peşime, uzunca bırakmayacak gibiydi. Koşar
adımlarla uzaklaşmaya çalıştım ve ne kadar koşarsam koşayım en başa geri
döndüm. Sonsuzluk gibi süren zamanda bırakın kurtulmayı daha da çekilmiştim
ruhumdan. Fark ettikçe değişti bir şeyler.
Soğuktan kaçamayacağımı,
karanlığın gölgesinin çoktan üzerimde uyguladığı değişimlere ayak uydurmaya
başlamıştım. Daha bir karanlıktım sanki. Daha kendimdim. İnsanları kandırdığımı
o an anladım. Kimse aydınlık değildi. Gri ise olamayacağım kadar beyazdı.
Ellerimin siyahlığını
görmeye başladım, gittikçe kararıyordu ve siyahlık yapışkan bir edayla
kollarımdan yukarı süzülüyordu. Sanki siyahı giyiyordum tenime. Olmadığım kadar
çıplaktım. Dokundum yüzüme ellerimle. Siyah yüzüme bulaştı, ilk günahım mıydı
bu karanlık? Hayır. Ama ilk günah kadar kötüydü. İlk günahım kadar ümitsizdi.
Tekrar titredim
çünkü tekrar belirdi karanlık gölgemde. Gel dedi bana, benimle ol. Teslim olmak
mı dedim? Bunu bir yarışma gibi düşünmüştüm. Kazanabileceğim, sonunda beni
tatmin edecek bir başarı olacaktı. Elimde hiçbir şey kalmayacağını bilmem
gerekli miydi? Karanlıkla yüz yüzeydik, elimi uzatsam soğuğuna kapılacak
gibiydim. Elimi uzatmaya çalıştığımda kendimde simsiyahtım. Bu anlamsız dokunma
isteği yok oldu içimde çünkü artık karanlığa karanlıktan daha bir hiçlik
bakıyordum. O kadar hiçbir şey yoktu ki karanlık bu hiçlikten ürkerdi. Arkamı dönüp
gideceğim sırada o dokundu benim hiçliğime. Nefesim kendiliğinden yok oldu. Onun
karanlığı benim hiçliğimi doldurdu.
Nefesimin kesildiği
anların toplamı parmaklarımı geçmezken ne kadar kolay soluyordum siyahı. Doğru ya
da yanlışın anlamsızlığında da yok oldum bir süre. Olmak isterdin ve...
olurdun. Doğru hangi günahta yanlış olmuştu ki?
Fırtınaydı. Bu karanlık.
Teslim olmak istedim. Doğru ya da yanlış değil, fırtınayla beraber yıkım olmak
istedim.
Yorumlar
Yorum Gönder