GERÇEKLİK


GERÇEKLİK


Sessiz olur musunuz? Sesi olmayan bir hayal dünyasındayız. Tüm gerçekleri yok ettiğimiz, nefesimizi kesen bir yokluğun boşluğunda süzülen mor bir gerçeklikten yaratılmış ruhumuz, kat ediyor olmayan yokyerleri. O saydam bulanıklık, bize ne fısıldıyor?

Gerçekliği parçaladık, yok ettik! Şimdi elimizde hiçbir şey yok. Bize koskocaman bir boşluk sözü verdi o bulanıklık. Kulağımıza yokluğun varlığını fısıldıyor. İçimizde oluşmaya başlamış o evren, sonsuz. Ruhun gözyaşları var mıdır? O boşluk asla dolmayacak, ne gözyaşlarıyla ne de bizim gibi farklı gerçekliklerde yaşayan ruhlar için. Ne hayal ediyorsunuz? Neyin olmasını istiyorsunuz? Hiç içinizden olduğumuz zamandan kopup tüm yıldızların tuhaf bir müzikte dans ettiği, esir içerisinde sabit bir hızla ilerleyeceğimiz ama gittikçe ilerleyiş kavramını da kaybedeceğimiz, o aydınlık karanlıkta geleceğimizi seçeceğimiz, bir sıfır noktasında var olmak istediğinizi geçirmediniz mi?

Aydınlığın bile son bulduğu, ışığın yok olup gittiği çizgilerden örülmüş bir boyutun çığlığı titreştirir ruhumuzun bulanık saydamlığını. Her titreşim birleştikçe uzayzaman bile tutar nefesini, çekiliverir zamandan. Titreşim, varlığını hissetmediğimiz fakat süregelen o uzay ve zamanı oluş varlığına karışmamış bir ardalandan, evrenin enerjisinde var olma savaşına sürükledi.

Bu savaştan kaçış yok! Bir şey var olur, bir şey yok olur. Bizim bu yok oluş savaşımız hangi hayalin gerçeğiydi? Hangi zaman yok oluşta var olur?

Yorumlar

Popüler Yayınlar