ZAMAN



ZAMAN

Çok çok derinlerinde bir yerde, bıraktığımız hayallerin ışığındayız nedensizce. Terk ettiğimiz onca yaşamdan bize ulaşan o karanlık hayallerin üzerimizde oluşturduğu halelerde ki ışık kadar, hiçbir yer aydınlanmamıştı evrende. Her adımımızda üzerimizdeki hale, inat edercesine daha da yaklaşıyordu. Karanlık o kadar büyüktü ki, aydınlığı sonsuzluk gibi geliyordu.

Yıldızlara ulaşmaya çalışmıştım. Önceden.

Teker teker gökyüzünden düşmelerine dek. Her yıldız parlaklıklarından ödünler verip adeta bıçak gibi kesti hayallerimi. Sönmeleri yetmezmiş gibi, patladılar gözümün önünde.
Kesildi nefesim, zaman durdu.

Zaman uzun zamandır duruyor. Hiçbir şey olmuyor. Sadece tedirgin edici bir sessizlik var. Bir de etraf biraz puslu. Görüş açımı engelliyor. Yağmur yağıyor karanlık mezarlıklara. Zaman hala duruyor. Yağmurla birlikte ölüler de nefes alıyor. Zaman hala duruyor. Başımın üzerindeki hale inat edercesine parlıyor bu karanlık izbe yerde. Fısıldıyorlar duymuyorsunuz?  Zaman hala duruyor.

Bana kurtulmak istediklerini söylüyorlar. Kurtulmak. Hepimiz kurtarılmayı bekliyoruz. Hangi günahlar bedenimiz olmuş bilmeden, çırpınıyoruz acılar nehrinde. Söylesene, sen mezardaki, sana diyorum. Nerede bıraktın yok olmayı? Kim getirdi seni sona? Bak, arkanda ağlayanların silüetleri dalgalanıyor. Mezar taşın ağlıyor. Görüyor musun parlak kırmızı sıvıyı? Zaman hala duruyor.

Kurtulsaydın, kurtulmuşlardan olabilir miydin? Bu kadar aşağıda, kat kat düşmüş sen, kurtulabilir miydin? Saçlarımı bırak! Kazacağım mezarını. Duydun mu? Çıkaracağım seni topraktan. Bakmayın bana ağlayanlar. Ruhum aciz benim, saçları uzamış küçük bir kızım düşlerimde. Dediğini yapmalıyım, çeker tekrardan saçlarımı. Koparlar. Narin değiller mi sizce de? Her teline bir parça siyah astım. Zaman hala duruyor.

Zaman saçlarımda duruyor. Kulağımın arkasına sıkıştırıp yaklaşıyorum, mermer çukura. Toprak kan yüzünden iyice yumuşamış ayaklarım batıyor zemine. Ellerimle kazıyorum toprağı, dizlerim kırmızı toprağa boyanmış, çığlıklar daha net geliyor artık.

Zaman durmasın artık. Bu kızıl sisli mezarlıkta durmasın. Çünkü zaman artık burası.

Zaman ölülerle dolu, karanlık kadar. Zaman, hareket etsene. Hapsettin beni buraya. Küçük bir kızı sonsuzluğa hapsettin. Durmasana.

                                                                                                                  KÜBRANUR AKYOL


Yorumlar

Popüler Yayınlar